Bu içeriğin doğruluğu Uzm. Dr. Orkan Karaca tarafından kontrol edilmiştir.
Uyurken, yolda yürürken, çalışırken, otururken ya da yemek yerken, bizler hiç farkında değilken vücudumuzda farklı sistemler bir makine gibi durmaksızın çalışıyor. Düşünün; biz bir kaşık yemeği ağzımıza götürdüğümüz andan itibaren sindirim sistemimiz devreye giriyor ve yiyecekler ağızdan yutağa, yutaktan yemek borusuna, yemek borusundan mideye, mideden bağırsaklara ulaşarak yediklerimizi vücudumuzun kullanabileceği besin maddelerine dönüştürüyor.
Vücudun gerekli enerji ve diğer ihtiyaçlarını sağlaması için en önemli işlemlerin gerçekleştirildiği sindirim sistemindeki organlarından biri de midemiz. Görevi, dâhil olduğu sisteme ismini veren eylem: Sindirmek. Peki ama nasıl? Yutulan yiyecekler, kaslardan oluşan bu geniş boşluklu keseye ulaştığında içeri alınır. Mide, besini içine alabilmek için genişler. Ardından depoladığı bu besini sıkıştırır, ezer ve yine kendi ürettiği asit ve sıvılarla bir çeşit krem kıvamına getirir. Yani hem fiziksel hem de kimyasal yolla besinleri öğütür. Bu arada ürettiği asitle dış ortamdan alınan zararlı olabilecek mikroorganizmaları da etkisiz hale getirir. Bundan sonra iş, bağırsaklarındır.
Mi̇de Asi̇di̇ Nedi̇r?
Midenin sindirimde kullandığı asit, "mide asidi" olarak bilinir. Aslında hidroklorik asittir. Bu güçlü asitten bir çözelti hazırlansa bazı metalleri bile aşındırması mümkündür. Midenin bir günde salgıladığı asit miktarı ise yaklaşık iki litre civarındadır. Midenin iç dokusunu örten hücreler tarafından salgılanan asidin, mideye zarar vermemesi de ilginçtir. Bunun sebebi mide duvarındaki mukoza zarının asidin yanı sıra mukus salgısı ve bikarbonat da üretmesidir. Bu iki madde, mide yüzeyini koruyucu bir tabaka gibi kaplayarak, mideyi kendi ürettiği aside karşı korur.
Mide Asidiyle Bağlantılı Si̇ndi̇ri̇m Si̇stemi̇ Sorunları
Sistem sorunsuz çalıştığında biz hiç farkında olmadan işlemeye devam eder. Ağızda mekanik parçalama ile başlayan sindirim işlemi, midemizde kasların ve salgıların yardımıyla sürer. "Makine" bazen de sorun çıkarır. İşte o zaman varlığını hatırlatır. Beslenme düzeninde yaşanan bozukluklar, stres faktörü, sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklar, obezite, yetersiz fiziksel aktivite gibi sebeplerle midedeki asit düzeni bozulabilir. Bu da midede bazı rahatsızlıklara neden olur. Örneğin mide asidi gerekenden fazla üretildiğinde zamanla mide zarının hasar görmesine yol açabilir. Bu da mide içinde iltihaplanmaya sebep olur. Tüm bunlar, mide ile ilgili en bilinen hastalıklardan biri olan "gastrit" anlamına gelir. Mide asidi, mideden yemek borusuna geçtiğinde de "reflü" oluşur. Oldukça sık görülen bu rahatsızlıkta mideye zarar vermeyen mide salgıları yemek borusunda hasara neden olabilir. Mide asit miktarı azaldığında da sindirim sisteminde yine bazı sorunlar baş gösterir.
Mide Asidi Sorunu Yaşayanlar Neler Yapmalı?
Sindirim sisteminde rahatsızlık olanların hiç şüphesiz öncelikle beslenmelerine dikkat etmesi gerekir. Bazı besinler hastalığın şiddetini artırabildiği gibi sindirilmeleri zor olduğunda zaten hastalık nedeniyle tam çalışmayan sistemi daha da zora sokabilir. Sindirim sisteminde meydana gelen hastalığa göre uzak durulması gereken bazı yiyecekler olduğu gibi tüketilmesi önerilen bazı yiyecekler de vardır. Tedavide, yaşam tarzının değiştirilmesinden ilaç ve cerrahi operasyonlara kadar farklı yol ve yöntemler kullanılır.
Uzm. Dr. Orkan Karaca Hakkında
Uzm. Dr. Orkan Karaca, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Anesteziyoloji ve Reanimasyon uzmanlığını edinmiş ve Maltepe Üniversitesi'nde İşletme Yüksek Lisansı yapmıştır. Kurucusu olduğu Aykan Sağlık Eğitim Danışmanlık Merkezi’nin aynı zamanda yöneticisi olarak görev almaktadır. Türk Tabipleri Birliği, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği asil üyesidir.