Sayfa içeriğine ilerle

Bu içeriğin doğruluğu Uzm. Dr. Orkan Karaca tarafından kontrol edilmiştir.

Mide, hem sindirim sistemimizin önemli bir parçasıdır hem de bu işlevi ile aynı zamanda bağışıklık sistemimize katkı sağlar. Yiyecekleri eritip sindirdiği gibi gıdalarla vücudumuza giren zararlı mikroorganizmaları da yok ederek vücudun sağlıklı kalmasına destek verir. Bu nedenle midede yaşanan sorunlar, başka sağlık sorunlarına da yol açabilir.

Mide rahatsızlıkları hayat kalitemizi, günlük yaşantımızı çok etkileyen hastalıklar arasında yer alır. Midemizdeki sorunlar nedeniyle sevdiğimiz yiyecekleri yiyememek bir mutsuzluk kaynağı olduğu gibi bunları anlık bir dikkatsizlikle ya da "bir şey olmaz" diyerek büyük bir cesaretle yediğimizde de başka bir mutsuzluk bizi bekler.

Midede Asi̇t Oranı

Mideyle ilgili hastalıkların sebeplerinden biri de midedeki asit oranının bozulmasıdır. Mide asidi olarak bilinen, mide tarafından salgılanan hidroklorik asit, yediğimiz yiyeceklerin sindirilmesinde önemli bir role sahiptir. Olması gerekenden az ya da çok salgılandığında mide alarm verir.

Mide asidi, kötü beslenme ve stres gibi sebeplerle azabilir. Bunların yanı sıra yaşa bağlı olarak da düşük mide asidi sorunu baş gösterebilir. Başka rahatsızlıklar, mide koruyucu ilaçlar, yemekleri çok hızlı tüketmek, enfeksiyon, çinko eksikliği, bazı gıdalara karşı alerji ya da hassasiyete sahip olmak gibi sebepler de düşük mide asidine yol açan faktörler arasında sayılabilir.

Yetersiz Mide Asidi Hangi̇ Sorunlara Yol Açar?

Midede asit oranı yetersiz olduğunda sindirim işlemi sağlıklı olarak yürütülemez. Bunun sonucunda yemeklerden sonra yaşanan şişkinlik, hazımsızlık, mide yanması, gaz, geğirme gibi sorunlar ortaya çıkar. Ağız kokusundan mide bulantısına, demir eksikliğinden cilt ve tırnak sorunlarına kadar daha pek çok sağlık sorunu da yetersiz mide asidi ile ilgili olabilir.

Yetersiz Mide Asidi Sorunu Yaşayanlar Nasıl Beslenmeli?

Eğer siz de bu gibi sorunlar yaşıyorsanız ve sorunların kaynağı olarak düşük mide asidi tespit edilmişse tedavinize ve doktorunuzun tavsiyelerine uymanız, hayat kalitenizin korunması için çok önemlidir. Ayrıca bazı gıdalarla da sindirimi destekleyebilirsiniz.

●     Elma Sirkesi İçmek

Uzmanların, yetersiz mide asidinden muzdarip hastalar için önerdiği gıdalardan biri elma sirkesi. Her yemekten önce bir veya iki yemek kaşığı elma sirkesi içmek, mide yanmasının giderilmesine destek sağlar, midedeki enzimlerin düzenlenmesine yardımcı olur. Üstelik elma sirkesi doğal bir dezenfektandır. Yediğimiz gıdalarla birlikte vücudumuza giren bakterilerin yok edilmesine de katkı verir.

●     Kırmızı Pancar Tüketmek

Mide asidi düşüklüğünden muzdaripseniz mutfağınızdan eksik etmemeniz gereken bir diğer gıda da kırmızı pancar. Haşlayarak ya da fermente ederek tükettiğinizde kırmızı pancar mide asidi için önemli bir gıdadır. Yine sindirim sorunlarıyla ilgili olarak kabızlık sorununa karşı da etkili olduğu bilinir.

●     Lahana Turşusu Tüketmek

Bu konuda faydalı fermente gıdalar, kırmızı pancar ile sınırlı değil. Fermente gıdalar, genel olarak sindirime faydalı olmalarıyla bilinir. Lahana turşusu suyu da yemeklerden önce tıpkı sirke gibi bir veya iki kaşık tüketildiğinde mide asidi sorununa karşı faydalı olacaktır.

●     Yemekten Hemen Önce Ve Sonra Su İçmemek

Yemekten en az 15 dakika önce su içmeyi bırakmak, yemek sırasında ve sonrasında da (1 saat kadar) su içmemek mide asidi düşük olan kişilerin uyması gereken önemli bir kuraldır. Böylece zaten yetersiz olan mide asidi oranının daha da düşmesinin önüne geçilmiş olur.

●     Besinleri İyi Çiğnemek

Ayrıca sindirim sisteminin başlangıcı olan "çiğneme" işlemine de bu noktada dikkat edilmeli. Sindirim sorunu yaşayanlar, besinleri iyi çiğneyerek bu işlem için mideye düşen görevi azaltabilir.

Uzm. Dr. Orkan Karaca Hakkında

Uzm. Dr. Orkan Karaca, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Anesteziyoloji ve Reanimasyon uzmanlığını edinmiş ve Maltepe Üniversitesi'nde İşletme Yüksek Lisansı yapmıştır. Kurucusu olduğu Aykan Sağlık Eğitim Danışmanlık Merkezi’nin aynı zamanda yöneticisi olarak görev almaktadır. Türk Tabipleri Birliği, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği asil üyesidir.